Sayın:
Ömer Dinçer
Ömer Dinçer
Milli Eğitim Bakanı
ANKARA
Konu: M. E. Bakanının sorumluluğu 4+4+4’ün ne kesintilisi ne de kesintisizi için değil, “diğerkâm nesiller yetiştirmek” için çalışmaktır.
Ömer Dinçer,
Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (Ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığım ve “okul dışı eğitim” olarak tanımladığım;, İnsan’ı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığım, bazıları yerel bazıları merkezi yönetimin sorumluluk alanına giren; beni bencillikten kurtaran, bilinçlendiren, “yasa bağımlısı” olmama yol açan çalışmaları yaparken yaşam biçimim kökten değişti:
* “Diğerkâm bir kişilik” edindim;
* Çocuk yaşta içtiğimiz ancak daha sonra yok saydığımız ANDIMIZ’da yer alan “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedim;
* Edindiğim “tecrübi bilgi” ile işlevi ve amacı aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurdum;
* Kendimi tanımağa başladığımın, “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın ve Bilinçolog olduğumun farkına vardım...
Bu özellikleri kazanmamda, AKP’nin “dindar nesiller yetiştirme savı”nın her hangi bir katkısı ya da ilgisi yoktur. İmam Hatip Lisesi değil, Erkek Sanat Enstitüsü mezunuyum. Namaz kılmayan, oruç tutmayan, hacca gitmeyen bir insan olduğum halde; kâinatı ibadethane sayan, yaratılanları Yaratan’dan ötürü seven, Türkiye Cumhuriyeti devletini dış borç yükünden kurtarmak için bir “gönüllü vergi” kampanyası başlatma girişiminde bulunan; ancak Hazine Müsteşarlığı’nca öngörülen “yasal düzenleme” yapılmadığı için bu girişimini amacına ulaştıramayan bir “Bilinç Çağı” insanıyım… Bir başka deyişle, “Bilgi Çağı”nı sollamış bir faniyim…
1996 yılında Bodrum’da, Garajaltı Kavşağında “Trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım” sloganından esinlenerek bir proje başlattım. Trafik Yasası’nın yayalarla ilgili kırmızı ışık kuralını ihlâl edenleri (bu yolsuzluğu yapanları) uyarmaya başladım. Sürücülerin de yaya iken ihlâl ettikleri bu kuralı umursamayanların “demokratik kişilikten bi-haber, bencil ve bilinçsiz” insanlar olduklarının farkına vardım. Projeyi uyguladığım kavşakları bu nedenle “demokrasi dershanesi” olarak tanımladım.
Yukarıda sözü edilen çalışmaları yaparken tanımının “yeti” sözcüğüyle sınırlı olduğunu gördüğüm bilinç kavramını SORUMLULUK kavramıyla bütünleştirdim, somutlaştırdım, ete kemiğe büründürdüm…
Bir “yasa bağımlısı” olarak yaptıklarıma gelince:
(a) Başkanı Ferit Şahenk’e önceki Meclis Başkanlarından Köksal Toptan’ın TBMM Hizmet Ödülü verdiği, açılışını Başbakan Erdoğan’ın yaptığı, Turgutreis Yat Limanını (D-Marin’i);
* ÇED raporunu hiçe sayarak, Çevre Yasası’nı ihlâl ederek, denizi kirleterek inşa eden,
* Yaya yolunu, defalarca işgal, Trafik Yasası’nı ihlâl ve “kamusal alan”a tecavüz ederek işleten, Doğuş Grubu’nun yaptığı yolsuzlukları önledim.
(b) Turgutreis Otobüs Terminali karşısındaki Total benzin istasyonunun reklâm panosunu yaya yoluna koyup, “kamusal alan”a tecavüzle yaptığı yolsuzluğu da aynı şekilde önledim.
Yukarıda sözü edilen uygulama sürecinde geliştirdiğim, ilk ve orta öğretim okulları müfredat programına “uygulama dersi” olarak konulması önerisiyle 17. 03. 2011 tarihinde M. E. Bakanlığı Talim Terbiye Kuruluna gönderdiğim, “Trafik terörünü halkın işbirliğinde çözme ve demokrasiyi tabana yayma projesi” dikkate alınmadı. Uygulamaya konmadı…
2006 yılında, bilinç konusunda; (a) ilk ve orta öğretim okulları öğrencilerine konferanslar ve emekli öğretmenlere de seminerler vermek için, Muğla Valiliğine başvurdum. Valiliğin “olur” vermesi üzerine sözü edilen konferansları vermeğe başladım…
Ancak emekli öğretmenlere seminer verme konulu başvuruma, M. E. Müdürlüğünce verilen yanıtta böyle bir seminer verebilmek için bir “usta öğretici” belgesine sahip olmam gerektiği, ancak bu belgeyi vermenin kendilerini aştığı ifade edildi…
Aynı konuda M. E. Bakanlığına yaptığım başvuruya ise: “Bakanlığımız Çıraklık ve Yaygın Eğitimi Genel Müdürlüğünün 07. 09. 2006 tarih ve 5386 sayılı yazılarıyla Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği ve buna bağlı olarak çıkarılan 07. 07. tarih ve 4235 sayılı Yönergede -usta öğretici- belgesi verileceğine dair bir kayıt bulunmadığı…” Şeklinde bir yanıt verildi… Açık söylemek gerekirse ACZ ifade edildi…
Bu dünyada bana bilinç konusunda “usta öğretici” belgesi verecek ya da Bilinçolog olup olmadığıma karar verebilecek bir kurum ya da kuruluş bulunmadığına göre, M. E. Bakanlığınca yapılması gereken iki şey:
(a) bilinç konusunda “usta öğretici” olduğumu kabul etmek ve/veya
(b) Bilinçolog olduğumu onaylamak.
Sayın Ömer Dinçer,
Toplumun bilinçlenmesi, yolsuzlukların önlenmesi bir anlam ifade ediyorsa, Bakanlığınızın yukarıda sözü edilen, çocuklarımıza da benzer özellikleri kazandıracağından emin olduğum “Trafik terörünü halkın işbirliğinde çözme ve demokrasiyi tabana yayma projesi”ni dikkate alması, uygulamaya koyması ve gereklilikten öte bir zorunluluktur..
Bu proje hayata geçtiğinde; adaleti sorun olmaktan çıkaracak; bu kadar çok polis, savcı ve hâkime ihtiyaç bırakmayacak; “Yurtta Barış”ın önünü açacak; şiddetin her türlüsüne son verecek; “Muasır Medeniyet”in aşılmasını, Türk Milleti’nin “Bilinç Çağı”nda yaşamağa başlamasını; Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “bütün cezaevlerinin boş olduğu bir Türkiye” şeklinde ifade ettiği “DUA VE NİYAZI”nı gerçekleştirecek bir sürecin başlayacağını İDDİA ediyorum….
Diğer taraftan, mevcut yasalar yolsuzlukları önleyemediğine göre, çıkarılacak yasaların da bu gerçeği değiştiremeyeceği bellidir. Örneğin, yukarıda sözü edilen projeyi 1996 yılından bu yana uygulamakta oluşuma ve gösterdiğim bunca çabaya karşın toplumun YETİŞKİN kesiminin trafik kurallarını ihlâl etmesini, bencillik yapmasını önleyemedim...
Bu sonuç da, sözü edilen projeyi hayata geçirmenin ÇOK AMA ÇOK ACİL BİR İHTİYAÇ olduğunu göstermektedir.
Sayın Ömer Dinçer,
Bu acil ihtiyacın acilen karşılanması konusunda sizi ikna etme sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyorum. Bu nedenle sizinle yüz yüze görüşmek üzere bir randevu istiyorum…
Talebimi uygun görür ve benimle görüşürseniz; diğerkâm nesiller yetiştirmeniz konusunda çok faydalı olacağıma inanmanızı gönülden diliyorum…
Görüşmezseniz; yapılmakta olan yolsuzluklardan bundan böyle sizi sorumlu tutacağımı bilmenizi isterim.
Saygılarımla.
Bilinçolog Galip Baran
Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu
TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@windowslive.com
(1) Bilinç Üniversitesi’nin:
(a) İşlevi: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek “Bilinç Enstitüsü” ya da “Bilinç Kürsüsü” gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog, antropolog v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmak.
(b) Amacı: Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu, dünyevi değerlerin yerini uhrevi değerlerin aldığı bir dünya düzeni kurmak.
ADRES: Yalı Mahallesi
4076 Sokak No: 5/2
Turgutreis-BODRUM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder