Bu mektubu, aşağıda etraflıca açıklanan hastalığıma tanı
koymanız için yazıyorum. Bu hastalıktan kurtulmama, sağlığıma kavuşmama
yardımcı olursanız minnettar kalırım…
HASTALIĞIM:
Sokaklarda (kamusal alanda) çöp, izmarit ve değerlenebilir katı
atıkları topluyorum. Kavşaklarda kırmızı ışık kuralını ihlâl edenleri, ekmek ve
benzeri yiyecekleri elle seçenleri uyarıyorum. Poşet ve pet şişe kullanımına ve
tüketim çılgınlığına son vermek için çalışıyorum.
Başkanı Ferit Şahenk’e önceki Meclis Başkanlarında Köksal
Toptan’ın TBMM Hizmet Ödülü verdiği Doğuş Grubu ve Total Benzincisi gibi
firmaların kamusal alana tecavüz ederek yaptıkları yolsuzlukları önlemek için
adeta bir savaş veriyorum…
Başımda Türkiye yazılı bir kırmızı şapka ile, “Çalışmanın En Yücesi Ulus için Olanıdır,
Kemal Atatürk”, “Sorun Bencillik
Çözüm Sencilik” ve ön yüzünde “Yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”
arka yüzünde “Yetmiş Milyonluk Aile,
Türkiye “ yazılı önlükleri giyerek, bir megafonla halka seslenerek ve “yeşili bekle lütfen”, “sağdan lütfen” yazılı pankartları
kullanarak yaptığım bu çalışmaları izleyenler; “keşke herkes senin gibi olsa”, “sen ibadet ediyorsun”, “insanlık
için çalışıyorsun”, “Allah senden
razı olsun”. “seni çok seviyoruz”
diyorlar, alkışlıyorlar…
Bodrum’un Turgutreis Beldesinde 1990 yılında başlattığım, aşağıda
sözü edilen yürüyüşü yaparken konakladığım İstanbul, Ankara, İzmir, Çanakkale,
Tekirdağ, Kocaeli, Yalova, Bursa, İnegöl, Eskişehir gibi illerde ve Bodrum,
Ayvalık gibi ilçelerde ve farklı zamanlarda Konya ve Çorumda da yaptığım bu tür
işleri hâlâ sürdürüyorum…
Türkiye Cumhuriyet Devletini dış borç yükünden (İMF
Boyunduruğu’ndan) kurtarmak için bir kampanya başlatmak istedim. Bu amaçla 3
Eylül 2001 tarihinde Başbakanlığa başvurdum. Bu başvuruyla bağlantılı olarak,
Bodrum’dan hareketle İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Yalova,
Bursa, Bilecik, Eskişehir güzergâhı üzerinden Ankara’ya “yurttaşlığa çağrı yürüyüşü” yaptım.
SONUÇ OLARAK:
Geleceğin: “Çevrenin kirletilmediği, tüketim çılgınlığının sona erdiği;. Trafik
kurallarının ihlâl edilmediği, sağlığa aykırı alışkanlıkların edinilmediği /
varsa terk edildiği;, Verginin
kaçırılmadığı, (kul hakkının yenmediği) rüşvetin alınmadığı / verilmediği; Milli
servetin korunduğu, iş ahlakına saygı gösterildiği, (Ahilik Ruhu’nun ihya
edildiği) İmar Yasası’na aykırı işlerin yapılmadığı, her
şeyin devletten beklenmediği, yolsuzlukların sona erdiği Türkiye’sini” inşa
etmek için varımla, yoğumla çalışıyorum.
Tanısını koymanızı, beni
kurtarmanızı beklediğim hastalığım özetle budur.
Saygılarımla, 25. 01. 2012
Galip Baran
TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844
84 76 / E-POSTA: galipbaran@windowslive.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder